İki teker bir çekirdek

Tam bir senedir her akşam, yağmur çamur demeden Levent'ten Bebek'teki evime yürüyerek gidiyorum. Bu yürüyüşler spor amaçlı olmadığı gibi sağlığıma da bir yarar sağlamıyor kanımca. Koca yıl boyunca her akşam bu yolu arşınlayıp tek bir gram vermemiş olduğumdan anlıyorum bunu. Ama birkaç kitabı, yürürken okuyup bitirdiğimi gururla söyleyebilirim. O birkaç kitap, verilemeyen bir gramdan daha değerli sonuçta. Ayrıca sene başındaki hızıma göre gittikçe yavaşladığımı da fark ediyorum. Ofis - ev arasındaki zaman uzadıkça uzuyor. Ege'nin yavaş zamanına ayak uyduruyor olabilirim. Öyle ise bu iyi bir dönüşüm. Asıl sevdiğimse bu güzergahın, düşünmek için bana verdiği zaman. Çünkü Bebek'e giderken, aklıma gelenlerin haddi hesabı olmuyor. Evvelki akşam yürürken de aynı şeyler oldu.

walk and read
Levent-Bebek güzergahında toplm 4 kitap bitirdim. Çoğu Bodrum'la ilgili kitaplardı.

Malum geçen sene olduğu gibi elimde yapılacaklar listem yok. Önümdeki zamanı sadece işe gidip gelerek harcamak istemediğimden, ben de yunanca öğreneyim dedim. Pek iyi bir öğrenci sayılmam ama yine de gittiğim arpa boyu yoldan memnunum. Kendi başına yunanca öğrenmek çok kolay bir şey değil sonuçta. Çizmek ve yazmak zaten yaşamımın bir parçasına dönüştüğünden kendime yeni bir şey bulmalıyım diye düşündüm.

Nispetiye caddesini dik kesen Bebek yokuşuna kıvrılıp, kendimi yer çekimine teslim edince, geçen yaz "alsam mı acaba?" diye sorduğum, katlanabilir bisiklet geldi aklıma. Sabahları taksi bagajına atıp ofise gidecek, akşamları da pedal basarak geri dönecektim. Hem Bodrum'da da bisiklet önemli bir taşıt. Orada tanıştığım pek çok insan söylüyor bunu. İstanbul'dan ayrılırken koca şehri, baktığı dikiz aynasından uğurlamış Serdar Benli'nin, Bodrum'lu hayatı başladığında işaret ettiği makam aracı da bir bisiklet.

my way
Serdar Benli'nin hikayesini kendimce resimlemiştim.

İşte o anda içimde koca bir çığ koptu. İlerledikçe büyüdü, kuvvetlendi. Yokuş boyunca o çığla aktım durdum Bebek'e. Neden Bodrum'a bisikletle gitmiyordum? Bir kaç senedir süren meşakkatli yolculuğuma harika bir final olmaz mıydı? Büyük bir heyecanla bu iki zorlu yolculuğu kardeş ilan etmek istedim. Eşyaları taşıyıp yerleştikten sonra İstanbul'dan yola çıkıp 10-12 gün pedal sallamak ne güzel bir macera olurdu. Yolculuğu belgelemek, kayıt altına almak.

drawing for client 2
Şehir içinde bisiklet kullanmışlığım yoktur ama...
yellow bike
...Bodrum'da kendimi bisikletle tasvir edebiliyorum.
will you come with me?
Hülya'ya, bisiklet çizerek "Benimle gelir misin?" diye sormuştum.
an idea
Neden olmasın?

Yol bitip eve geldiğimde sıkı bir bisikletçi arkadaşım Alp'e açtım konuyu. "Ütopik bir şey değil, elbette bu yolu yapabilirsin" dedi. Hatta önümdeki zaman itibarıyla rahatlıkla hazırlanabileceğimi, yaşayacağım fiziki acılarla önden tanışmamın iyi olacağını söyledi. Eğer kararımı kesinleştirirsem bana eşlik etmekten mutluluk duyacağını da ekledi. Sonra birkaç arkadaşımdan daha fikir aldım. Olay bir anda sponsor bulup, yol belgeseli çekmeye kadar tırmandı. Kısacası duyan herkes aynı heyecanı paylaştı benimle. Üstüne günceler bulup okuyunca biraz daha düşündüm...

Şimdi müsaadenizle eşofmanlarımı bulmalıyım.

Yorumlar

  1. Resimler şahane. Fotoğrafa hiç gerek yok bence, böyle güzel çizebildikten sonra...

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bu da geçer Ya Hu

Ege kralı…

Bodrum’da 1 yılın ardından