Kestaneli günler
Soba keyfi denince ilk akla gelen kestane oluyor. Doğru... İstanbul'un sobayla ısındığı dönemlerden hatırlıyorum da evde, babaannemde, komşuda veya kahvede az kestane yememiştik. Üzerine mandalina kabuğu koymak ayrı bir ritüeldi. Sanki bir sihirmişçesine ev mis gibi mandalina kokmaya başlar, yüzlere tanıdık bir gülümseme otururdu. Ayrıca koca bir çaydanlıkta her daim bulunan sıcak su ya çay demlemeye ya da banyo suyunu ılıtmak için kullanılırdı. Babaannem üşürüz diye az haşlamamıştı bizi. Arada tüter, kapı pencere açılır ve etraf bir anda soğurdu. Yeni kuşaklar için soba bir şey ifade ediyor mu bilmiyorum ama bizlerin çocukluğu biraz da soba isi kokar. 2017'nin ilk günlerini geride bırakırken nihayet eve bir soba aldık. Bodrum'da geçireceğimiz üçüncü kışa girmişken yaptığımız en akıllıca şeymiş doğrusu. Evin içi ilk kez bu kadar ısındı. Bodrum'a yerleşen pek çok insandan sıklıkla duyduğumuz "Keşke daha önce yerleşseymişim!" cümlesinin soba versiyonunu pekala...