Kayıtlar

Temmuz, 2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Burası da Bodrum

Resim
Evin içi yavaş yavaş közlenen patlıcanın kokusuyla doldu. Bu sihirli kokunun sahibini küçükken pek sevmezdim ama babaannem yapmayı çok sever, mavi badanalı odanın ortasında duran kuzineye sıra sıra patlıcan yatırırdı. Ve tabi bir de kırmızı biber... Kuzine genelde hiç boş kalmazdı. Bu küçücük oda bazen limonla, kestaneyle, biberle bazen de patlıcanla tütsülenirdi. Şu an kayıtsız kalamadığım bu rayiha için babaannem "evin bereketi" derdi. İçinden de şükreder, dudakları kıpırdasa da duyamadığım bir dua ederdi. Hatıraların arasında dolaşıp kaybolmak çok güzel. Hatta peşi sıra hikayeden hikayeye atlayabilirim fakat Hülya'ya yardım için kalktım. Can çeker ket vuramazsın. Patlıcan ve biberleri ocağın üstüne attıktan sonra kıymayı kavurmaya koyulmuş. Patlıcan közlenir de rakı olmaz mı deyince tek buçuk göz kırptık birbirimize. Zaten bu saatten sonra her şeyi bir güzel öğlen rakısına bahane olarak kullandık... Genelde rakıya eşlik eder masadaki her şey. Lakin rakıyı eşlikçi