Zemheri
Bodrum’a ilk taşındığımız zaman kış arifesindeydik. Gümüşlük istikametine doğru Yalıkavak’tan çıktığınızda, Geriş Altı diye bilinen yerde ve yüzünü tamamen kuzeye bakan iki katlı bir evde başlamıştı Bodrum hayatımız. İşte o kış için hala Bodrum’un son 25 yılda gördüğü en soğuk kış mevsimiydi denir. Hatırlıyorum; değil sadece kediler için bıraktığımız su kapları, evin önünden geçen yol, aşağı yukarı 3 cm kalınlığında bir buz tabakasıyla kaplanmıştı. Su boruları donmuş, bahçe çeşmelerinin ağzı buzdan tapalarla tıkanmıştı. Bodrum’da ilk kışını geçiren çoğu şehirli gibi biz de buna şaşırmıştık. Zemheri ile tanışınca -ki bu tabiri de Bodrum’da öğrendim- mevsimin hep ılıman geçeceği konusunda kendimizi kandırılmış hissetmiştik. Yalıkavak’ta iken tanıştığım ilk Bodrumlu, Eray, boşuna ‘’iki kış geçirmeden kendine Bodrumluyum deme” dememişti. İşte o ilk kış Bodrum’da gördüğüm en düşük sıcaklık -8°C idi. Bodrum’da kış iki aydan fazla sürmez söylemi tam bir şehir efsanesidir. İçinden geçtiğim