Küskün Ev
İstanbul’dan kaçarcasına ayrılırken aklımda yine mi aynı şey olacak endişesi vardı. Gerçi 2021’deki sürpriz sayılmazdı. 3 Ocakta arabaya atladığımız gibi İstanbul’a gitmiş, mutfak yenilenirken 20 gün kadar kalmıştık. Yola çıkmadan önceki gece sağlam bir kar yağmış adeta mahsur kalmıştık. İstanbul’da harcanan süre uzadıkça canım çok sıkılıyor.
2021 Ocak; yola çıkacağımız günün sabahı |
Yola çıkmadan evvel sosyal medyaya kar haberleri düşmeye başlayınca aynı şeyi yaşayabileceğimizi düşündüm. Kasım sonunda mahsur kalmak tam bir sürpriz olurdu.
Pendik, Yalova arası taze yağmış kar manzarası eşlik etti bize. Kaçarcasına ayrılmak derken bunu kastettim. Bugün inceden yerleşen beyaz örtü belki bir gün sonra yolları kapayabilirdi. Telefon uygulamalarında kardan hiç bahsedilmemiş olsa da Gocuman’ın işine karışılmaz. Bir kez daha mahsur kalabilirdik. Balıkesir’e dek yağmur hatta yer yer karla karışık yağmur altında sürdüm arabayı.
Balıkesir’den sonra yağmuru ardımızda bırakıp çoğunlukla güneşli bir havada devam ettik. Fakat hava sıcaklığı neredeyse eve varana dek 10 dereceyi geçmedi. İzmir’den sonra da sert poyraz kuyruktan savurdu da savurdu ortalığı. Arabayı şeridinde tutmakta zorlandığım anlar oldu.
Bodrum’da da bizi kuvvetli bir fırtına karşıladı. Bir hazırlık yapmadığımdan akşam evin içinde ayazda oturacağımızdan adım gibi emindim. Bahçe biraz dağılmış. Sağa sola bir şeyler uçup uçup konmuş. Tahmin ettiğim gibi evin içi buz kesmiş. Verandada koca sandalyeler yer değiştirmiş. Sanırım asıl sorun verandayı örten suntadan bir kaçı üzerlerindeki izolasyon malzemesiyle beraber yerinden kalkmış. Zira alttan bakınca gökyüzünü görmezdik. Beklenmedik masraf alarmı çaldı kafamın içinde. Böyle de bırakmak da hasarı büyütür. Sabah ola hayrola. Bakalım dert ne kadar büyük!
Bir de baca su almış olmalı ki içeride, ek yerinden sızıntı yapmış. Onu da bir gözden geçireyim. Rüzgar gülü dönmüyor olabilir.
Pendik, Yalova arası taze yağmış kar manzarası eşlik etti bize. Kaçarcasına ayrılmak derken bunu kastettim. Bugün inceden yerleşen beyaz örtü belki bir gün sonra yolları kapayabilirdi. Telefon uygulamalarında kardan hiç bahsedilmemiş olsa da Gocuman’ın işine karışılmaz. Bir kez daha mahsur kalabilirdik. Balıkesir’e dek yağmur hatta yer yer karla karışık yağmur altında sürdüm arabayı.
Balıkesir’den sonra yağmuru ardımızda bırakıp çoğunlukla güneşli bir havada devam ettik. Fakat hava sıcaklığı neredeyse eve varana dek 10 dereceyi geçmedi. İzmir’den sonra da sert poyraz kuyruktan savurdu da savurdu ortalığı. Arabayı şeridinde tutmakta zorlandığım anlar oldu.
Bodrum’da da bizi kuvvetli bir fırtına karşıladı. Bir hazırlık yapmadığımdan akşam evin içinde ayazda oturacağımızdan adım gibi emindim. Bahçe biraz dağılmış. Sağa sola bir şeyler uçup uçup konmuş. Tahmin ettiğim gibi evin içi buz kesmiş. Verandada koca sandalyeler yer değiştirmiş. Sanırım asıl sorun verandayı örten suntadan bir kaçı üzerlerindeki izolasyon malzemesiyle beraber yerinden kalkmış. Zira alttan bakınca gökyüzünü görmezdik. Beklenmedik masraf alarmı çaldı kafamın içinde. Böyle de bırakmak da hasarı büyütür. Sabah ola hayrola. Bakalım dert ne kadar büyük!
Bir de baca su almış olmalı ki içeride, ek yerinden sızıntı yapmış. Onu da bir gözden geçireyim. Rüzgar gülü dönmüyor olabilir.
Eh ne yapalım Bodrum da böyle bir yer! |
Bir de üzerimize afiyet elektrikler gitti. Bu da suların akmayacağı anlamına geliyor. Eve dönünce yol yorgunluğumu sıcak bir duş ile atarım demiştim. O da kısmet olmadı. Sanki ev bize dargınmış gibi. İstanbul’da o kadar uzun kalmayacaktık!
Yorumlar
Yorum Gönder