Ben, mandalina ağacı

Beyaz adam ve kızılderili birlikte atla seyahat ederlerken, dinlenmek için verdikleri mola uzayınca beyaz adam meraklanır ve sorar: 'Neden yola çıkmıyoruz, neyi bekliyoruz?' Kızılderili yanıt verir: 'Çok hızlı gittik, ruhlarımız geride kaldı..”

Her defasında İstanbul'a geri dönmek biraz daha ağırlaşıyor. Alt tarafı iki gün denebilir ama yeni yılın üçüncü ziyaretine bakıp, ruhumun buraya çoktan göçmüş olduğunu söyleyebilirim. Herhalde bundan önce ruhumun benden hızlı hareket ettiği tek zaman çocukluğumdu, kimbilir?

Yokuşbaşı'ndan Bodrum'a inerken kendimi gülümserken yakaladım. Güneş tüm Bodrum'u turuncuya boyamış, usul usul çekilmeye hazırlanıyordu. Hülya'nın her defasında "iyi ki geldik" demesi de beni mutlu eden bir başka sebep olabilir. Yanımda sürekli üfleyen, mızmızlanan veya şikayet eden bir yol arkadaşım olmadığı için şanslıyım. Yolculuklar esnasında kuponunu sürekli mutsuzluğa oynayan çok insan gördüm. İnsanın ağız tadı kolaylıkla kaçabiliyor.

Ağız tadı deyince, güzel bir yemek yemek için Bodrum'a geçmeye karar verdik. 17:05 uçuşlarının en güzel hediyesi iner inmez sofra başına oturma imkanı vermesi. Geçen ay da böyle yapmış, Datça'ya inmeden evvelki akşam, Bodrum Gemibaşı'nda Ayşegül ve Hale ile buluşup "az rakı, bol balık" tertibine katılmıştık. Bu sefer herhangi bir programımız yoktu. Cumartesi akşamı Serdar Benli ile yine burada kadeh kaldıracak olsak da kendimize bir 20'likle hoş geldin demek üzere Mahmut Kaptan'da masa başına çöktük. Bodrum'a taşınmakla ilgili gündem konularımızı konuştuk.

Atlas Jet 17:05 uçuşu
Mahmut Kaptan'da kendimize hoşgeldin dedik.

İstanbul'dan alelacele çıktığımdan bu tip yolculuklarda çok işime yaradığını yadsıyamayacağım tabletimi ofiste unutmuştum. Dolayısı ile fotoğraf çekmek, not almak ve anlık gönderilerde bulunmak gibi olanaklardan uzaktım. Arada Hülya'nın imkanlarına yeşillendiğimi söyleyebilirim. Elimde, vizörü ve ekranı olmayan, yıl sonundaki İstanbul-Bodrum bisiklet yolculuğunu belgelemek için kullanacağım ve yeni aldığım aksiyon kameram vardı. O yüzden buradaki tüm resimleri buraya koyarken ben de ilk kez görüyorum.

GoPro Hero3 Black Edition ile kör çekimler yaptım.

Bisiklet demişken de araya sıkıştırayım, çünkü ayrı ayrı bisiklet yazıları yazmak istemiyorum. Geçtiğimiz yaz, yazdığım seyahat yazıları nasıl güncemin kimliğini bir süreliğine değiştirdiyse, bisiklet hakkında arka arkaya yazmak da aynı etkiyi yapacak diye korkuyorum. Her ne kadar konu, Bodrum'la direkt ilişkili olsa da güncemin ana fikri önüne geçsin istemem. Lakin bu uğraş, bana yazacak yeni konular veriyor. Mesela henüz ne işe yaradığını bilmediğim yepyeni objelerim oldu. Arada fırsatını bulup, yola dair ihtiyaç duyacağım temel şeyleri de tamamladım. Benim için çok da hesapta olmayan taze masraflar Bodrum için ayırdığım bütçeyi maalesef biraz tırtıkladı. Son 1-2 haftadır havaların soğuması ve geciken yağışların başlamasıyla antrenman yapamadım. Fakat 05-06 Nisan'da Çanakkale'de yapılacak Şehitlere Saygı Turu'na katılacağımın notunu düşmüş olayım

Cumartesi pırıl pırıl bir havaya uyanınca anlıyor insan, gün güzel geçecek. Tadını çıkararak yaptığım sabah kahvaltısının ardından Yalıkavak'ta yürüyüşümüzü yaptık. Küdür mevkiinde mola verip resim bile çizdik. Güneş o kadar güzeldi ki kemiklerimiz ısındı. Buna ihtiyacım varmış. Bir iki saat hiçbir şey düşünmeden, sadece karşımda duran kayığa odaklanmak zihnimi temizledi. Hülya ile bu anları ve sessizliği paylaşmak hoşuma gidiyor. Acelesizce yaşamanın her şeyi güzelleştirdiği Ege'de çok net izlenebiliyor.

Resim çizmek için bissürü yer var.



İçinde resim çizme programları olan günler tertip edelim dedik.

Yalıkavak selfiesi

Tabii Bodrum'a gelişler arttıkça ziyaret edilecek insanların fazlalaştığını söylemeliyim. Her geldiğimde en az birine uğramaya gayret ediyorum. Yakın zamanda buraya yerleşeceksek ahbaplıklar kurmak çok önemli. Onların önerileri, yön göstermeleri sayesinde kendi rotanızı çizmeniz mümkün oluyor. Google'a de karşılığı olmayan tüm soruların yanıtlarını işte bu insanlarda bulmak mümkün. Uzun zamandır Bodrum'da yaşayan, Hülya'nın eski iş arkadaşı Füsun da o insanlardan biri. Tatlı sohbeti insanı mis kokan bir mandalina ağacına dönüştürüyor. Bu topraklara sıkı sıkı kök salmaya başlıyorsunuz.

Kışın Bodrum daha güzel
Fakat yaz hazırlıkları da hızla devam ediyor

Bir sonraki ziyaretimiz Serdar Benli ile olduğu için öğleden sonra Bodrum'a doğru yola çıktık. Güncemde sık sık ismi geçer, yeni okurlar için tekrar etmiş olayım. Mimar Sinan'da hocalığımı yaptıktan yıllar sonra bugün akıl hocam olmuştur. Bodrum'la ilgili karar vermemde etkisi büyüktür. Kafanızda alternatif coğrafyalarda yaşamak gibi bir hayal varsa blogunu okumanız bile ufkunuzu açacaktır. Bakın ben bunları anlatırken kendimizi İkinci Mahmut Kaptan gecesinde bulduk bile. Oraya her gidişimde yeni insanlarla tanışıyor ve onların ilham verici hikayelerini dinliyorum. Bizler büyük şehirlerde mızmızlanaduralım, kimine sıradan gelebilecek bu hikayeler, hikaye sahibini çoktan bodrumlu yapmış oluyor.

Mahmut Kaptan'da ikinci gece
Kamerayla incık cıncık oynadım ne yalan söyleyeyim.

Pazar sabahı, içilen rakıdan mı bilinmez bulutlanmış bir havaya uyandık. Sıcaklık yine de 17˚C'leri buldu. Yalıkavak Belediye Cafe'sindeki tostlu, çaylı kahvaltının ardından kendimizi yollara attık. Yarımadanın gitmediğimiz yerlerini görmek istedik. Yol yaptık, yürüdük. Ben kör kameramla bir sürü resim ve video çektim. Bir kaçını sıralayalım. Bazen söz bitiveriyor. Sonra da dönüverdik zaten...

Yalıkavak Belediyesi İskele Kahvesi
Küdür
Gümüşlük
Gündoğan
Yalıkavak, benim yazıhane


Öncekilerinin aksine, içinde özel bir program olmayınca, Bodrum'da zaman daha da esnedi sanki. Oralarda hayat zaten yavaş akıp geçiyor, iyiden iyiye fark edilebilir hale geldi demek. İki gün için öylesine de olsa kısa kaçamaklar yapmak beni ruhen dinlendiriyor. Fiziki yorgunluklar içinse kalış süresini uzatmak en akıllı davranış olacak.

Yorumlar

  1. oh içimiz açıldı yine:)

    YanıtlaSil
  2. Ne kadar guzel yazdiniz, resimler icin cok tesekkurler, sizin ve Serdar Beyin her yazisini okudugumda bir kere daha Bodrum planlarim da ne kadar hakli oldugumu dusunuyorum. Umarim siz de ben de kacis planlarimizi bir gun gerceklestirebiliriz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. kurduğunuz hayallerin gerçekleşmesi dileğiyle, güzel sözleriniz için çok teşekkür ederim

      Sil
  3. Mandalina kokulu bir yazı olmuş.. Taa buralara geldi kokusu:)

    YanıtlaSil
  4. E bi gün Yalıçiftlik'e de bekleriz!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. elbette sizi de ziyaret etmek, tanışmak ve sohbet etmeyi çok isterim...

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bu da geçer Ya Hu

Ege kralı…

Bodrum’da 1 yılın ardından