Yarı Bodrum

Bahçede köşeye sıkıştırılmış dar tarhlarından, göğe arsızca yükselen yabani defnelerin arasında bir cıvıltıdır gidiyor. Tam iki sene sonra yeniden serçelerle uyandım. Hülya hâlâ çok rahatsız olsa da keskin boya kokusuna alıştık gibi.

Taşınalı bir kaç gün oldu. Lakin evdeki hayati ihtiyaçlarımız kırmızı alarm veriyor. İlk gün lavabolar takılmamıştı mesela. Tuvalet taşı konulmuş ama sifonsuz olmuyordu. Elektrik anahtarları ve prizler telle kontrol ediliyor, gece bütün ışıklar ana şalterden kapatılabiliyordu. Dolayısıyla buzdolabını çalıştıramadık. Böylece çözülmeye yüz tutmuş bir çok yiyeceği ilk günden anneme taşıdık. Perdenin de ne kadar önemli bir şey olduğunu, pencerede yüz yüze geldiğimiz meraklı seyircilerden anladık. Bugünse 4. gün. Giyindik, kuşandık ve annemlere duş almaya gittik sabah sabah. Herhalde tadilatı süren bir eve taşınırken olur böyle şeyler.

Fotografı gören Sertan Özbudun "al sana yarı bodrum" diyerek bu yazının ilhamını verdi
Banyonun ev içinde yer değiştirmesi tadilatı uzattı

Aslında babam büyük işe kalkışmış. Bana kalsaydı bir boya badanayla rahatlıkla otururdum. Sanırım o, burayı yatırım olarak da değerlendirmeyi düşündü. Mesela mutfak çok küçük ve dardı. Galata'da oturduğum evin mutfağını çok seviyordu. Benzer bir genişliği yaratmak için yanı başındaki banyonun yerini değiştirdi. Tadilatın sonlarına doğru her şeyin tam çalışır olmayacağını tahmin ettiği için taşınmamı ertelememi bile istemişti. Benim için bu pek mümkün değildi elbet. Oturduğum ev çok çabuk yeni kiracı bulduğundan, Galata'dan ay sonunda çıkacağıma söz vermiştim. Hatta biraz erken taşınmayı da istemiştim, ancak küçük ertelemelerle ayın son gününe kaldı. Bolca boya kokusu, toz, toprak ve eksikleri saymazsak (ki bunlar geçici) bu ev oturmak için akıllıca çözümlenmiş. Ev apartman girişinin altı olduğundan yarı Bodrum esprisini kendi doğuruyor. Tatlı yumuşak bir ışığı var. Sabahları serçe cıvıltılarıyla uyanmak da cabası...

Babam yeni banyoyu denetlerken
Burası yeni çalışma odam
Kiri pas ve moloz çıktıktan sonra salon
Eşyalar yerlerini alıyor
Mutfaktaki küçük ve çok az sürpriz
Sorulduğu için söylüyorum, Bebek'e taşınmak biraz da mecburiyetten. Bodrum ile arama girmiş yeni bir yer olması dışında, plan ve programımı çok da değiştirmiyor. Gönül isterdi ki Galata, daha önce yazdığım gibi İstanbul'daki son durağım olsun. Ama her işte bir hayır var galiba. Sonuçta ekonomik olarak elimi güçlendirmem gerek. Bu sebeple kira ödemeyeceğim bir seçeneği tercih ettim. Bir müddet en bilinen klasik tasarruf yöntemini kullanacağım. Bizi en azından bir sene güneyde tutacak bir birikimi sağlayana dek eski köyümdeyim; artık yarı bodrumluyum.

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bu da geçer Ya Hu

Bodrum’da 1 yılın ardından

Bebek