Kayıtlar

Ocak, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Kestaneli günler

Resim
Soba keyfi denince ilk akla gelen kestane oluyor. Doğru... İstanbul'un sobayla ısındığı dönemlerden hatırlıyorum da evde, babaannemde, komşuda veya kahvede az kestane yememiştik. Üzerine mandalina kabuğu koymak ayrı bir ritüeldi. Sanki bir sihirmişçesine ev mis gibi mandalina kokmaya başlar, yüzlere tanıdık bir gülümseme otururdu. Ayrıca koca bir çaydanlıkta her daim bulunan sıcak su ya çay demlemeye ya da banyo suyunu ılıtmak için kullanılırdı. Babaannem üşürüz diye az haşlamamıştı bizi. Arada tüter, kapı pencere açılır ve etraf bir anda soğurdu. Yeni kuşaklar için soba bir şey ifade ediyor mu bilmiyorum ama bizlerin çocukluğu biraz da soba isi kokar. 2017'nin ilk günlerini geride bırakırken nihayet eve bir soba aldık. Bodrum'da geçireceğimiz üçüncü kışa girmişken yaptığımız en akıllıca şeymiş doğrusu. Evin içi ilk kez bu kadar ısındı. Bodrum'a yerleşen pek çok insandan sıklıkla duyduğumuz "Keşke daha önce yerleşseymişim!" cümlesinin soba versiyonunu pekala

Bedavadan yazı

Resim
Son İstanbul seferimden sağlam boğaz ağrısıyla döndüm. Bir telefon konuşması esnasında beni doktora götürmekte ısrar eden Seçkin, karşı çıkmama izin vermeden sabah programını yapıverdi. Sabah, Bodrum'un el ayak kesen ayazına karşı sıkı sıkı giyinmiş halde site girişinde Seçkin'i beklerken, geçtiğimiz yaz bu siteye taşınan komşum ayazda beklememe izin vermeyip beni arabasına aldı. Meşhur Bodrum ayazıyla tanışmışlardı ve iki çocuğunu sıcak tutmakta çok zorlanıyordu. "Doğalgazlı hayatı özledim vallahi!" deyiverdi beni yol ağzına bırakırken. Sanki yarımadanın çok yakında yaşayacağı hezimeti ilan etmişti. Bir müddet kendime gelemedim. 2 yıl sonra kesin olarak söyleyebiliyorum ki Bodrum'da en iyi fikir soba. Evet Bodrum çok soğuk. Kuzeyden üfleyen poyrazın, batıdan esen buz gibi karayelin ne kadar önemli olduğunu son 2 senedir yaşadığım bu coğrafyada öğrendim. Kış, her yeni taşınanı kendi meşrebince sınıyor. Hülya'nın yine geçen yaz Bodrum'a taşınan ark