Kayıtlar

Eylül, 2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Sonbahara girerken

Resim
Yaklaşık bir ay sonra Bodrum'daki ilk senemizi tamamlıyoruz. Takvim itibariyle de ikinci sonbaharımız olacak. Dolayısıyla tatildi, bayramdı, kalabalıktı, yaz sıcaklarıydı derken, aslında Bodrum'da sonbaharın neden bu kadar özlendiğini anladım. Benden eskiler boşuna "bitse artık şu yaz!" demiyorlar. Bir dalga misali köpük köpük, haldur huldur Bodrum'a gelen insanlar, gerisin geriye çekildiğinde koylar, sokaklar, yollar, doğa yani her şey tüm pırıltısıyla tamamen bize kalıyor. Büyükşehirliye ait her bir ayak izi o kristal dalgayla birlikte silinip kayboluyor. İşte bu çekilmenin bünyeye armağan ettiği duygu ile nihayet tanışmış oldum. İstanbul-Bodrum Bisiklet Turu bittiği andan itibaren Bodrumlu hayatımız başlamıştı. / Sonbahar Önce Yalıkavak... / Kış ... 8 ay sonra, Yakaköy'de oturmaya başladık / Yaz Gerçi Yakaköy'de yaşadığımızdan olacak yaz kalabalığı ve gürültüleriyle pek karşılaşmadık. Merkezde her ne kadar bir trafikten bahsedilse de bu b

İçinden bisiklet geçen yazı

Resim
Her defasında bu bir bisiklet güncesi değildir diyorum ama son dönemde, iki tekerin beni hikayeden hikayeye koşturduğu da bir gerçek. O yüzden içinden bisiklet geçen tüm yazılarımda teknik meselelerden çok doğurduğu duyguya odaklanmaya dikkat ediyorum. İster 15-20 bin liralık, ister Migros'ta satılan bir bisiklete binin dalından dut, incir veya böğürtlen yemenin duygusu değişmiyor. Bu belki "nasıl bir bisiklet alayım" sorularına da yanıt olur. İnanın bisikletten sandığınız kadar anlamıyorum. Hani bana "vites takımın ne marka?" derseniz size öylece bakarım. Bu konuda bisiklet dükkanları sizi en doğru yönlendirecek yerlerdir diyerek asıl konuya geçelim. Lakin dedim ya, Bodrum'a taşındığımızdan beri bisiklet hayatımda önemli bir yer tutuyor. Bisikletsiz bir yazı yazmasam da ayıp oluyor. Gerçi ben sadece İstanbul'dan buralara gelmek için sele üstüne çıkmıştım ama zamanla ben bisikleti, bisiklet de beni sevdi ki pazar alışverişleri, eş dost ziyareti, sabah