Bayram tatili programı

Bozcaada / Batı Burnu (Polente Feneri)

Bir Bozcaada yazısı hazırlayacaktım lakin bu gece yarısı bayram tatili için Bozcaada’ya doğru yola çıkacağız. Uzun yol yapıp, uzun uzun feribot kuyruklarında bekleyeceğiz. Gün ağaracak Hülya uyuyorken. Ben sürmeye devam edeceğim. Çanakkale'den sonra, yol kenarında yaşlı bir adam el edecek. Yol üstündeki gideceği yere götüreceğim. Geyikli'ye varınca da yeni bir kuyruğun, son arabası olacağız. Oturur çay içer, tost yeriz ne yapalım. Feribot için sıralanmış ışıl ışıl arabalar. 34’lü, 17’li, 06’lı plakalar. Öğlen olmadan adaya gelmiş oluruz mutlaka. “Ne kadar kalabalık!” diye şaşırır Hülya. Buraları biliyorum gibi hava atarım. İyice şımarırım. Ayazma yolu üzerindeki otelimize giderken, adadaki tek bankayı gösteririm mesela. Saat 11’de önünde kuyruk olunan gazete bayindeki anımı anlatırım. “Saat 11’de gazetemi gelirmiş, rezalet!” diyen İstanbul’lu kadının taklidini yaparım. Sonra suspus oluruz. Bir kaç saniye O’nu izlerim. Birbirimize uzun uzun bakıp gülümseriz illaki. Odadan da el ele çıkarız kesin. Kendimizi bir koya atarız. Güneşle aramıza, yeni kırmızı şemsiyemizi açarız. Öğlende Vahit’te bira içeriz patatesle... Bağa da çıkarız. Üzüm koparırım ben ona. Bağın ortasındaki yalnız zeytine sarılır, akşam üstü de Polente'ye gider güneşi batırırız. Şarap içeriz. Çakır keyif oluruz. Öpüşürüz de.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bu da geçer Ya Hu

Ege kralı…

Bodrum’da 1 yılın ardından